6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) 380. maddesinin birinci fıkrası bir anonim şirketin kendi paylarının üçüncü şahıs bir alıcı tarafından iktisabını sağlamak amacıyla avans ve/veya ödünç vermesini veya teminat sağlamasını yasaklamıştır. Bu hükmün uygulanmadığı istisnai durumlar ise kredi ve finans kurumlarının işletme konuları içine giren işlemlere ve şirketin veya onun bağlı şirketlerinin çalışanlarına, şirketin paylarını iktisap edebilmeleri için avans, ödünç veya teminat verilmesine ilişkin işlemlerdir. Bu işlemlerin istisnai sayılması için de şirketin yasal olarak veya ana sözleşmesine uygun olarak ayırması gereken yedek akçeleri azaltmaması ve TTK’nın 519. maddesinde belirtilen kuralları ihlal etmiyor olması gerekir.
Yasağın yaptırımı bu maddede sayılan işlemlerin butlanıdır. Genel görüş şirketin paylarının devir işleminin ilgili kanun maddelerine uygun şekilde yapılması halinde geçerliliğini koruyacağı, sadece bu devrin gerçekleşmesini sağlamak amacıyla yapılan finansal destek kabul edilen işlemin batıl sayılacağı yönündedir.
Finansal destek yasağının Türk hukukuna girişinin sebebi madde gerekçesinde Avrupa Topluluğu’nun 77/91 sayılı İkinci Yönergesi olarak belirtilmiştir.
1976 yılında kabul edilen 77/91/AT sayılı İkinci Yönerge’nin 23. maddesine göre bir şirket kendi paylarının bir üçüncü şahıs tarafından iktisabı için avans veya ödünç veremez veya teminat sağlayamaz. Şirket paylarının satın alım bedelinin hedef şirketin mal varlığından ve gelirlerinden karşılandığı ve “leveraged buyout” diye adlandırılan işlemlerin de bu yasağa takılması yasağın hafifletilmesi gereğini doğurmuş ve 2006 yılında kabul edilen 2006/68/AT sayılı yönerge ile 77/91/AT sayılı İkinci Yönerge tadil edilmiştir. Tadil edilen 23. madde ile yasak daha yumuşatılmış ve bir şirketin, kendi paylarının iktisabı için dolaylı veya doğrudan avans veya ödünç vermesinin veya teminat sağlamasının diğer finansal şartların yanı sıra, adil piyasa koşullarına uygun olması koşuluyla önü açılmıştır. TTK’nın 380. maddesiyle gelen yasak ise 1976 tarihinde kabul edilen metin ile uyumludur.
Maddenin gerekçesinde “veya diğer araçlarla desteklemesine” denilmesinden finansal destek yasağının maddede sayılan avans, ödünç ve teminat işlemleri ile sınırlı olmadığı, iktisabı sağlamak amacıyla yapılan diğer işlemleri de kapsadığı açıktır. Söz konusu yardımın pay iktisabı işleminden önce veya sonra yapılmasının da bir önemi yoktur. Pay iktisabından önce alınan bir kredinin, daha sonra payı iktisap edilen şirketin gelirleri ile ödenmesi de finansal destek verme yasağına aykırı bir işlem olur.