Girişimcilerin (Start-up) yatırım alma aşamasına geldiklerine karşılarına ilk çıkacak belge “niyet mektubu” [1] olacaktır. Görüşmelerin olumlu devam etmesi halinde duruma göre pay devir sözleşmesi veya pay iştirak sözleşmesi ve paysahipleri sözleşmesi imzalanır. Bu yazıda ilk aşama olan niyet mektubu ele alınacaktır.
Niyet mektubu, kısaca bir tarafta potansiyel yatırımcı diğer tarafta girişimcinin muhtemel bir yatırım hakkında görüşmeye başladıklarını belgeleyen ve bu görüşmelerin imza ve daha sonra kapanış ile sonuçlanması için temel şartları düzenleyen bir ön sözleşme olarak tanımlanabilir. Niyet mektubu prensipte hukuken bağlayıcı olmayan bir belge olsa da pratikte sıklıkla tarafların bazı maddelerin bağlayıcı olmasına karar verdiklerini görürüz. Hangi maddelerin bağlayıcı hangi maddelerin bağlayıcı olmadığını şüpheye yer bırakmaksızın belirtilmesi gerekir.
Gizlilik ve münhasırlık maddeleri bağlayıcı hükümler arasındadır. Gizlilik maddesi ile taraflardan herhangi birinin bu görüşmeleri üçüncü kişilere açıklamaması ve görüşmeler boyunca birbirleri ile paylaşacakları bilgilerinin gizli kalması sağlanırken, münhasırlık maddesinin amacı ise görüşmeler devam ederken girişimcinin başka bir yatırımcı ile daha görüşmesini engellemektir. Niyet mektubunun feshine, uygulanacak hukuka ve uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin maddeler de bağlayıcı hükümler arasındadır.
Yatırımcının şirkette ne kadar oranda pay sahibi olacağı, yatırımın miktarı ve ne şekilde yapılacağı gibi ticari şartlar niyet mektubunda düzenlenir. Ancak söz konusu ticari şartlar halihazırda kurulu bir Şirket’e yatırım yapılmasının söz konusu olması halinde niyet mektubunun imzalanmasını takiben yapılacak olan şirket incelemesinin (due diligence) bulgularına tabi olabilecektir.
Şirketin yönetimine ilişkin temel kurallara da çok detaylı olmadan ilerideki müzakerelere bir çerçeve çizmek amacıyla niyet mektubunda yer verilebilir. Örneğin yönetim kurulunun kaç kişiden oluşacağı ve üyeliklerin yatırımcı ve girişimci arasında hangi oranda paylaşılacağı bu aşamada karar verilebilecek konulardan biridir. Şirketin kontrolü genel olarak girişimcide kalması halinde yatırımcının önemli konularla ilgili veto hakkı talebi olacaktır. Yatırımcının onayına tabi olacak bu konular niyet mektubunda tespit edilebilir.
Yatırımcılar için önem teşkil eden bir diğer konu da olası çıkış senaryolarıdır. Önalım hakkı[2], satışa katılma hakkı ve birlikte sattırma hakkı gibi çeşitli yöntemler en çok kullanılan çıkış yöntemleridir.
[1] Pratikte sıklıkla Niyet Mektubu teriminin İngilizce karşılığı olan “term sheet”, “memorandum of understanding” ve “letter of intent” terimleri de kullanılmaktadır.
[2] Pratikte bu terimlerin İngilizce karşılıkları olan “pre-emption right”, “tag along right” ve “drag along right” terimleri kullanılmaktadır.