İngilizce, “environment” (çevre), “social” (sosyal) ve “governance” (kurumsal yönetişim) kelimelerinin kısaltması olan ESG terimi, bir kavram olarak ilk defa 2004 yılında Birleşmiş Milletler’in “Who Cares Wins” (Önem Veren Kazanır) başlıklı raporunda (“WCW Raporu”) kullanılmıştı. Who Cares Wins, Birleşmiş Milletler ve İsviçre hükümetinin iş birliğinde başlatılan ve 23 finans kuruluşunun desteğini almış bir inisiyatif (“WCW İnisiyatifi”) olarak ortaya çıkmıştır. “Who Cares Wins” mottosu ile, önem veren şirketlerin uzun dönemde kazançlı çıkacağı ve yatırımcılar gözünde, önem vermeyen şirketlere göre avantajlı bir pozisyonda olacağı vurgulanıyordu. 2004 ve 2008 yılları arasında gerçekleştirilen toplantılar ve çalıştayların amacı, kısaca ESG faktörü diyebileceğimiz çevre, sosyal ve kurumsal yönetişim başlıklarının, yatırımlara ilişkin karar süreçlerinde daha fazla rol oynamasını sağlayabilmekti.
WCW İnisiyatifi kapsamında hazırlanan Raporda, her geçen gün, daha da globalleşen, bağlantıların kuvvetlendiği ve rekabetçi bir dünyada, şirketlerin ESG konularını ele alış biçimlerinin şirket değeri ve bulundukları toplumların sürdürülebilir bir şekilde gelişmeleri üzerindeki etkileri vurgulanır.
ESG’nin Üç Ana Başlığı
ESG’nin üç ana başlığı, ismini de aldığı, çevre, sosyal ve kurumsal yönetişim başlıklarıdır. WCW Raporu, genel olarak şirketlere etki eden ESG konularına aşağıda ilgili başlıklar altında değineceğimiz örnekler sunmuştur.
Çevre:
Çevre başlığı altında, genel olarak, bir şirketin iklim krizi ve küresel ısınmayı ele alan politikaları ve uygulamaları, çevreye verdiği zarar, iklim krizi bakımından taşıdığı riskler ve faaliyetlerinin sürdürülebilirliği ele alınır. Örneğin, sıfır emisyon araçlar üreten bir otomotiv şirketinin, karbon ve sera gazı salınımı yüksek araçlar üreten başka bir şirkete kıyasla çevre faktörü açısından daha iyi bir ESG yönetimi olduğu yönünde bir kanı oluşturmak mümkündür.
WCW Raporu’nda çevre konularına aşağıdaki örnekler verilmiştir:
- İklim değişikliği ve ilgili riskler,
- Toksik salınımların ve atıkların azaltılması ihtiyacı,
- Ürün ve hizmetlere yönelik çevresel sorumluluğu genişleten yeni düzenlemeler,
- Performans, şeffaflık ve hesap verebilirliği artırmak için sivil toplumun artan baskısı,
- Çevresel hizmetler ve çevre dostu ürünler için gelişmekte olan pazarlar.
Sosyal:
Sosyal başlığı altında, bir şirketin insan hakları ve özgürlükleri kapsamında, çalışanlarının güvenliğini, sağlığını, çalışma ortamını gözetmesi, ürün, hizmet ve pazarlama süreçlerinde çeşitliliğe sahip olması, iş yerinin çeşitli kimliklere, perspektiflere ve özelliklere sahip kişilere uygun olması gibi çok geniş bir yelpaze ele alınır.
WCW Raporu’nda sosyal başlığı altında dikkate alınacak konulara aşağıdaki örnekler verilmiştir:
- İşyeri sağlığı ve güvenliği,
- Topluluk ilişkileri,
- Şirket ve tedarikçilerin işyerlerinde insan hakları konuları,
- Gelişen ülkelerdeki operasyonlara ilişkin olarak hükümet ve topluluk ilişkileri,
- Performans, şeffaflık ve hesap verebilirliği artırmak için sivil toplumun artan baskısı,
Kurumsal Yönetişim:
Kurumsal yönetişim başlığı, genel hatlarıyla, bir şirketin yönetiminin, eşit, adil, hesap verebilir ve şeffaf olmasını hedefler.
WCW Raporu’nda kurumsal yönetişim için aşağıdaki örnekler verilmiştir:
- Yönetim kurulu yapısı ve hesap verebilirliği,
- Muhasebe ve açıklama uygulamaları,
- Denetin komitesi yapısı ve denetçilerin bağımsızlığı,
- Yolsuzluk ve rüşvet sorunlarının yönetimi
ESG’nin Şirket Değeri Üzerindeki Etkileri ve Şeffaflık
WCW Raporu, iyi bir ESG yönetiminin, şirket değerine, (i) risk, tehdit ve yönetim başarısızlıklarının önceden tespiti, (ii) yeni iş fırsatları, (iii) müşteri memnuniyeti ve sadakat, (iv) cazip bir işveren olmak, (v) iş ortakları ve paydaşlarla ortaklıklar, (vi) güçlü itibar ve güçlü marka, (vii) düzenleyici müdahalenin azalması, (viii) maliyet tasarrufu, (ix) sermayeye erişim, düşük sermaye maliyeti ve (x) daha iyi bir risk yönetimi açılarından olumlu etkisi olacağını söyler.
İyi bir ESG yönetiminin avantajlarından faydalanabilmek için şirketlerin bu konudaki şeffaflık ve bilgilendirme alışkanlıklarını geliştirmeleri gerekir. Sürdürülebilirlik ve ESG faktörü hem yatırımcılar hem de müşteriler nezdinde önem kazanması şirketlerin de bu konulardaki tutumlarını, uygulamalarını ve politikalarını daha görünür kılmayı tercih etmelerini sağladı. Şirket değerini artıran bir etkisi olduğu pay sahipleri ve yöneticiler tarafından kabul gören iyi ESG uygulamaları, şirketlerin vitrine çıkarmak ve bu yolla itibarlarını arttırmak için kullandıkları bir araç haline geldi demek yanlış olmaz.
Sürdürülebilirlik şartının ve ESG faktörünün günden güne daha da görünür ve etkili hale gelmesi ile birlikte, şeffaflık ve bilgilendirmenin sadece bir tercih değil, yasal bir zorunluluk haline geldiği ve gelmeye devam edeceğine de tanık oluyoruz. Bu konuda, Avrupa Birliği’nin önemli mevzuat düzenlemelerine örnek olarak 5 Ocak 2023’te yürürlüğe girmiş olan Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlaması Direktifi (the Corporate Sustainability Reporting Directive) verilebilir.
ESG Analizi ve Skoru
Şirketlerin, şeffaflığı şirket politikası haline getirmeleri ve bu konudaki yasal düzenlemelerin yapılmasının, finans piyasası oyuncularının, analizlerine ESG faktörünü dahil edebilmeleri için de gerekli olduğunun altını çizmek gerekir.
Varlık yöneticileri, yatırım bankaları ve bireysel yatırımcılar, şirketlerin ESG uyumlarını değerlendirebilmek için ESG derecelendirme kuruluşlarının raporlarından faydalanırlar. Derecelendirme kuruluşları, bir şirketin kendi bilgilendirmeleri, veri ve raporları, hükümet veri tabanları ve medya gibi çok sayıda kaynaktan elde ettikleri verileri değerlendirerek, şirketin ESG skorunu oluştururlar. ESG derecelendirme kuruluşları, farklı kriterler ile ESG ölçümlemesi yapabilir; örneğin bazı kuruluşlar şirketin ESG skorunu ölçerken, diğerleri şirketin ESG riskini ölçer.
En basit anlatımıyla, bir şirketin ESG yönetimi ne kadar iyiyse, ESG skoru da o kadar yüksek olur. İyi bir ESG skoru da, şirketin yatırım almasını kolaylaştırmak, finansman maliyetini düşürmek gibi önceki paragraflarda değinilen faydalardan yararlanmasını sağlar.
Türkiye’de ESG ile İlgili Gelişmeler
Türkiye’de ESG açısından önemli birkaç gelişme aşağıda sıralanmıştır.
Kredi Tahsis ve İzleme Süreçlerine İlişkin Rehber:
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, 29 Haziran 2021 tarihinde yayınladığı “Kredi Tahsis ve İzleme Süreçlerine İlişkin Rehber”inde ESG faktörüne, “Çevresel, Sosyal ve Yönetişim ile İlgili Faktörler” başlığı altında yer vermiştir. Rehbere göre, Çevresel, Sosyal ve Yönetişim, “bir şirkete veya işletmeye yapılan yatırımın sürdürülebilirliğini ve toplumsal etkisini ölçmede üç merkezi ifade eder”. Rehber, bankaların kredi riski iştahına, risk yönetimi politikalarına ve prosedürlerine, ESG faktörünü dahil etmelerini ve özellikle çevresel faktörlerin ve iklim değişikliğinin olası etkilerini dikkate almalarını tavsiye eder.
Kurumsal Yönetim İlkeleri:
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) tarafından ilk defa 1999 yılında yayınlanan, daha sonra 2004 ve 2015 yıllarında gözden geçirilen Kurumsal Yönetim İlkeleri’nin (The Corporate Governance Principles) ışığında Sermaye Piyasası Kurulu (“SPK”), 2011 yılında peş peşe Kurumsal Yönetim İlkelerinin Belirlenmesine ve Uygulanmasına İlişkin Tebliğleri (Seri IV, No:54 ve Seri IV, No.56) çıkarmıştır. SPK, en son 3 Ocak 2014 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan (II-17.1) Kurumsal Yönetim Tebliği’ni çıkarmıştır.
Kurumsal yönetim ilkelerini uygulayan ve belli bir uyum notu üzerinde notu olan halka açık şirketlerin payları BIST Kurumsal Yönetim Endeksine girebilmektedir.
Borsa İstanbul Sürdürülebilirlik Rehberi:
Borsa İstanbul, 2020 yılında “Gelecekte Var Olmak” mottosuyla çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim (ÇSY) faktörlerinin raporlanması ve iletişimini ele alan “Şirketler İçin Sürdürülebilirlik Rehberi”ni yayınlamıştır.
Yeşil Borçlanma Aracı, Sürdürülebilir Borçlanma Aracı, Yeşil Kira Sertifikası, Sürdürülebilir Kira Sertifikası Rehberi
2022 yılında, SPK, sürdürülebilirliğe olumlu katkı sağlayacak yatırımların finansmanının teşvik edilmesi için “Yeşil Borçlanma Aracı, Sürdürülebilir Borçlanma Aracı, Yeşil Kira Sertifikası, Sürdürülebilir Kira Sertifikası Rehberi”ni yayımlanmış ve yeşil tahvil ve kira sertifikası ihracının teşvik edilmesi amacıyla Rehber kapsamındaki sermaye piyasası araçlarının ihracında alınacak kurul ücretlerinde %50 oranında indirim yapılmasına karar vermiştir.